Ayak siğilleri, genellikle ayak tabanında görülen ve siyah noktalı, koyu kahverengi ya da gri renkteki oluşumlardır. Bunlar, çoğunlukla ortak kullanım alanlarında, özellikle havuzlarda, spor salonlarında, banyolarda ve duşlarda çıplak ayakla dolaşan bireylerde yaygındır. Bu şekilde kolayca bulaşabilirler. Ayak siğili olan kişilerin temas ettiği yüzeylere veya eşyalara dokunmak, virüsün bulaşmasına neden olabilir. Bu siğillere neden olan HPV (İnsan Papilloma Virüsü) vücutta hızla yayılabilir. Siğilin ortaya çıkışı bazen aylar alabilir. Gelişim süreci farklılık gösterdiğinden, ilerlemenin nasıl olacağı bilinmez. Bazen siğiller ayak tabanında yıllarca kalabilir. Kendi ayağında siğil bulunan kişiler, bu siğillere temas ettikten sonra diğer bölgelere dokunmamalıdır. Bu, siğilin yayılmasını engeller.

Ayak siğili tek başına olabileceği gibi, birden fazla da olabilir. Vücuttaki diğer siğillere göre, cilde gömülü halde bulunurlar ve ağrıya sebep olurlar. Kişinin kilosuyla orantılı şekilde büyürler. Üzerine yapılan baskı arttıkça siğil de büyür. Tabanındaki siğillerdeki kanama odakları siyah, kırmızı ya da kahverengi olabilir. Büyüklüklerine ve derinliklerine göre ağrıya neden olurlar.

Ayak siğili genellikle ayak tabanındaki baskı noktalarında oluşur. Buna ayak topuğu ve ayak parmaklarının kökleri de dahildir. Siğiller ciddi bir sağlık sorununa sebep olmasa bile, ağrı etkisi olduğundan tedavi edilmelerinde yarar vardır. Bağışıklık sistemi güçlü olan kişiler, siğillerin nedeni olan HPV virüsü ile daha kolay savaşır. Herkeste farklı bir gelişimi olan siğillerin önemli bir bölümünde şiddetli ağrı olduğundan, yürümekte bile zorluk yaşanır. Çocukları ve ergenleri etkileyen siğiller, henüz vücutları dirençsiz olan bu bireylerde daha fazla yakınmaya neden olur.

Ayak siğili tedavisinde evde bile bazı önlemler uygulanabilir. Ancak vücuttaki diğer siğillere oranla ayaktakilerin iyileşmesi daha uzun sürede olur. Özellikle cilt farklılıkları oluşursa, doktora gidilmesi önerilir. Evde uygulanabilecek tedavi yöntemleri ise;

Ayak siğilleri, vücut ağırlığının uyguladığı baskı nedeniyle derinleşebilir ve bu da tedavi sürecini zorlaştırabilir. Doktorlar, özellikle inatçı siğiller için kriyoterapi (dondurma), lazer tedavisi veya cerrahi müdahale gibi daha ileri tedavi yöntemleri önerebilir. Siğilin büyüklüğü ve derinliği, tedavi yönteminin seçimini etkileyebilir.

Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek, siğillerle mücadelede önemli bir rol oynar. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi, bağışıklık sisteminizi destekleyebilir. Ayrıca, ayak hijyenine dikkat etmek ve ortak kullanım alanlarında çıplak ayakla dolaşmamak, siğil bulaşmasını engelleyebilir.