Kanser hastalarında karın ve ayak şişmesi neden olur?

Kanser, vücuttaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi ve yayılması ile karakterize edilen karmaşık bir hastalıktır. Kanser hastalarının karşılaştığı birçok semptomdan biri de karın ve ayak şişmesidir. Bu şişlikler, çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir ve kanserin kendisi, tedavi yöntemleri veya diğer sağlık sorunları ile ilişkili olabilir.

Karın şişmesi (asit), genellikle vücutta sıvı birikimi sonucu meydana gelir. Kanser hastalarında bu durumun başlıca nedenleri şunlardır:

• Kanserin Yayılması: Abdominal organlara metastaz yapan kanser hücreleri, karın içinde sıvı birikmesine neden olabilir.
• Peritonit: Karın zarı iltihabı, kanser tedavisi sonrası veya kanserin kendisi nedeniyle gelişebilir ve sıvı birikimine yol açabilir.
• Karaciğer Yetmezliği: Karaciğer kanseri veya metastatik kanser, karaciğerin normal işlevini bozabilir ve bu durum karın içinde sıvı birikmesine neden olabilir.

Ayak şişmesi genellikle ödem olarak adlandırılır ve kanser hastalarında çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir:

• Lenfödem: Kanser tedavisi sırasında veya sonrasında lenf düğümlerinin çıkarılması, lenf sıvısının vücutta birikmesine neden olabilir.
• İlaçların Yan Etkileri: Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ve radyasyon tedavileri, vücutta sıvı dengesini etkileyerek ayaklarda şişmeye yol açabilir.
• Hareket Azlığı: Kanser hastaları, tedavi sürecinde veya hastalık ilerledikçe hareket etme yeteneklerini kaybedebilirler, bu da dolaşım problemlerine ve ödem oluşumuna neden olabilir.

Ayrıca, kanser hastalarında karın ve ayak şişmesinin diğer nedenleri şunlardır:

• Beslenme Eksiklikleri: Yetersiz protein alımı, vücutta sıvı dengesizliğine yol açabilir.
• Kalp Yetmezliği: Kanser hastalarında kalp yetmezliği riski artar ve bu durum da ödem oluşumuna neden olabilir.
• Enfeksiyonlar: Kanser tedavisi sırasında bağışıklık sistemi zayıflar ve enfeksiyonlar, şişliklere yol açabilir.

Kanser hastalarında karın ve ayak şişmesi, hastalığın seyrine ve tedavi yöntemlerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu semptomlar, hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve tedavi sürecinde dikkate alınmalıdır. Hastaların, bu tür belirtilerini doktorlarıyla paylaşmaları, doğru değerlendirme ve tedavi için önemlidir.